2 Mayıs 2018 Çarşamba

No:15.2 - Arjantin

#10-Mar del Plata 


Mar del Plata

Mar del Plata, Arjantin Bahia Blanca'dan 1.5 günlük zorlu bir otostop macerası ile gelebildim Mar del Plata'ya. Her ne kadar aralarındaki mesafe 464 km olsa da, seyahat ettiğim zaman yaz mevsimi olmadığından bu iki şehir arasında fazla bir trafik yoktu. Çünkü Bahia Blanca bir sanayi şehri olmasına rağmen, Mar del Plata ise bir turizm şehridir. Hatta ve hatta Arjantin'in Antalya'sı demek yanlış olmaz. Normalde yaklaşık 700.000 kişilik nüfusuyla Arjantin'in 7. büyük şehri olmasına rağmen yaz aylarında ağırladığı milyonlarca turist ile bu sıfatı hak etmektedir. 


Mar del Plata

Mar del Plata adını, Gümüş Nehri'nin (Rio de la Plata) denizle birleştiği yer olmasından almaktadır. Burada size fazladan bir bilgi vermek istiyorum. Haritadan bakıldığında, Uruguay ve Arjantin arasında kalan körfez bölgesi, suyunun yapısı sebebiyle bazı coğrafyacılar tarafından bir körfezden ziyade nehir olarak adlandırılmaktadır. Bu görüş Arjantin ve Uruguay'ı kolonileştiren İspanyollar tarafından kabul gördüğü için Parana ve Uruguay nehirlerinin birleşerek döküldüğü körfez, Gümüş Nehri olarak anılmaktadır. Bu nehir 220 km ile dünyanın en geniş nehri olarak da anılmaktadır. 


Gümüş Nehri (Rio de la Plata)

Peki bu ne demek? Resimden de görebileceğiniz üzere Gümüş Nehri'nin rengi kahverengidir ve burada yüzen pek kimse yoktur. 15 milyonluk nüfusuyla Buenos Aires'e en yakın ve denize girilebilen şehir Mar del Plata'dır. Bu sebeple bu şehir, ülkenin en ünlü yaz tatili noktasıdır. Fakat siz yine de denize girilebilen lafına aldanıp, Arjantin'e yüzmeye gelmeyin. Burada şahsen yüzmüş biri olarak söyleyebilirim ki bizim Saroz Körfezi gibi serin sulara sahip bir yer, Arjantin şartları için ideal kabul ediliyor. Sonra aman efendim ben duymadım, bilmiyordum, Yalıngezer'de okudum da geldim demeyiniz lütfen :)


Mar del Plata

Bir tatil kenti olmasının yanı sıra şehirde yer alan tarihi binaları görmek de mümkündür. 

Mar del Plata


Mar del Plata

















Ayrıca Arjantin'de ilk kez camiyi de burada görmüş olduğumdan, sizlerle paylaşmadan rahat edemeyeceğim :) 


Mar del Plata Sünni Camii,
Mezquita Sunni de Mar del Plata 



Mar del Plata Sünni Camii,
Mezquita Sunni de Mar del Plata






#9-Bahía Blanca


"Türk İmparatorluğu", Bahía Blanca

Uzun bir süre sonra tekrardan bir şehre gitmenin vermiş olduğu eşsiz tarifi yaşadığım yer, Bahía Blanca. Dile kolay, tüm hayatını metropollerde geçirmiş biri olarak bütün Patagonya maceram boyunca şehirlerden uzak kalmıştım. Düşünün ki ben, üniversite okumak için gittiğim 5.5 milyonluk Ankara'ya bile "Ne kadar küçük bir şehir" diyen adam, şu 300.000 kişilik Bahía Blanca'yı gördüğümde kendimi ne kadar mutlu hissetmiştim anlatamam.


Güney Ulusal Üniversitesi, Bahía Blanca

Arjantin'in bütün büyük şehirlerinde olduğu gibi mimaride Avrupa tarzı yaygındır. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, bu Avrupai tarz Arjantin'de golf ve binicilik gibi bizim ülkemizde halkın üst tabakası arasında yaygın olan sporların bir halk sporu olmasını sağlamıştır. Ben de bu vesile ile hayatımdaki ilk golf müsabakasını burada deneyimleme şansını elde ettim. Bu durum benim için hakikaten bir kültür şoku olmuştu diyebilirim. Tenis, golf, binicilik gibi sporlar halk arasında oldukça yaygındı. ABD'den sonra bütün kıtada gözlemlediğim en sporcu millet Arjantinliler demem yanlış olmaz. Bunun yanı sıra hayatımda ilk kez İspanyolca sempozyuma katıldığım şehir olmasından ötürü de bu şehrin bende yeri bir başkadır. 


Bahía Blanca

Biraz şehirden bahsetmek gerekirse, şehir adını sahillerini çevreleyen tipik tuzdan almaktadır. Bu sebeple ismi "beyaz körfez" anlamına gelmektedir. Mar del Plata'yı anlatırken açıkladığım Rio de la Plata örneğinde olduğu gibi burada da coğrafi olarak bir terim kargaşası yaşanmaktadır. Bu bölge her ne kadar bir körfez olarak adlandırılsa da esasen bir haliçtir. Bu durum şehre önemli bir liman vazifesi kazandırmıştır ve şehir Arjantin'in en önemli liman kentlerinden biridir. Ayrıca Arjantin donanmasının en önemli üssü de yine burada bulunmaktadır. Konumu sebebiyle Buenos Aires'in altında kalan bölgelerin tarımsal ürünlerini, Patagonya bölgesinde kalan şehirlerin de petrol ve doğal gaz gibi doğal kaynaklarının dünyaya yayıldığı önemli bir noktadır. Bu sebeple ülkenin bütün büyük şehirlerine direk yol bağlantısına sahiptir. Bütün bunlar şehrin, özellikle de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yerle bir olan Avrupa'ya yapılan ihracat sayesinde, hızla gelişmesine sebep olmuştur. 


Bahía Blanca


#8-Las Grutas

Şehir adını sahille şehir arasında kalan mağaralardan almaktadır. Almaktadır derken, şehrin adı "mağaralar"dır. Sahile ulaşım, 12 adet iniş vasıtasıyla yapılabilmektedir. Daha açıklayıcı olması için Antalya'da yer alan Kaputaş sahili gibi inişler olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında 8000'lik nüfusla bu şehrin en büyük önemi, ülkenin güneyi ile kuzeyi arasındaki yol üzerinde kurulu olması ve Patagonya'da bulunmasına rağmen, görece olarak ılıman bir suya sahip olmasıdır. Bu sebeple yazın bir turist akını yaşamaktadır.


Las Grutas

Ayrıca sizlerle burada yaşadığım bir anıyı da paylaşmak istiyorum. Seyahatlerim boyunca genellikle Couchsurfing uygulamasını kullanırım. Bunun sebebi hem bu uygulama sayesinde o ülkede yaşayan, gezmeye meraklı ve yeni insanlarla tanışmaktan mutlu olan yerlilerle tanışma fırsatı yakalıyorsunuz, hem de konaklama gibi bir gezinin en önemli gider kalemi olan külfetten kurtuluyorsunuz. Ama tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, bu uygulama sayesinde edindiğiniz arkadaşlıklar, tasarrufta bulunduğunuz parayla ölçülemez. Düşünsenize, gezdiğiniz her ülkeden arkadaşlarınız var :) 


Las Grutas'ta beni ağırlayan "host"um

Neyse, gelelim benim anıma. Burada beni ağırlayan ailenin annesi bana ezandan ne kadar etkilendiğini ve ezanın farklı yorumlarını sürekli dinlediğini söylemişti. Bilmeyenler için söyleyeyim, Latin Amerikalılar genellikle katı Katolik'tir. Bu sebeple bu ablaya durumu izah ettim. Dedim bu bir şarkı değil, "Müslümanlar için önemli olan, dini bir şeydir" diye açıkladım fakat aldığım cevap beni daha da hayrete düşürdü. Kadın ezanın ne olduğunu biliyordu ve bundan hiç de rahatsız değildi. Hatta ve hatta bana arabasıyla şehri gezdirirken arabanın radyosuna bağladığı USB ile son ses farklı ezan yorumları bile dinletti. Tüm hayatı Türkiye'de geçmiş biri olarak söylemeliyim ki o kadar farklı ezan yorumunu ben hayatımda duymadım. Fakat yine bir itirafta bulunmalıyım ki, dünya siyasetinin ve popüler medyanın etkisinin insanlar üzerinde ne denli kötü iz bıraktığını yine kendimde gözlemlemiştim. Malum, yaşadığımız dönemde popüler olan İslamafobi, insanlara Müslüman'ım demediğiniz halde bile nereli olduğunuzu öğrendiklerinde size karşı olan tavırlarının değişmesine yol açabiliyor. Bütün bunları deneyimlemiş birisi olarak arabada son ses ezan dinlerken şehri turlamak, insanlar tarafından terörist sanılma ihtimalinden ötürü beni bir hayli ürkütmüştü ne yazık ki. Umarım en kısa sürede dünya bu İslamafobi belasından kurtulur. 


#7-Puerto Madryn

Şehir, 1865'te buraya gelen ilk Avrupalılar olan Galliler tarafından kurulmuş ve bu sebeple Galler Baron'u Madryn adı şehre verilmiştir. Önemli bir turizm noktası olan şehirde esasen pek bir şey yoktur. Buranın bir turizm noktası olmasının tek sebebi, bu bölge ve civarında yaşayan hayvanlardır. Yakında bulunan Valdes yarımadası çeşitli mevsimlerde penguen, deniz aslanı ve deniz fillerine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca katil balinalar da yine burada gözlemlenebilmektedir. 


Puerto Madryn

Tur şirketleri gereksiz şekilde pahalı olduğundan araç kiralamak ve bu noktalara gitmek daha mantıklı bir yol olabilir. Ben bu noktaları, başka yerlerde bu hayvanları gördüğüm için ziyaret etmedim. Bu sebeple sizlere resim sağlayamayacağım. Tek diyebileceğim katil balinaların görülebildiği nadir yerlerden birinin burası olduğu, fakat dediğim gibi turlar pahalı ve balinaları görmenin garantisi yok. Risk size ait :)


Orca (Katil Balina), (Kaynak: Google Görseller)

Bunun dışında şehirden biraz uzakta bir sahile giderseniz, hiç beklemediğiniz anda penguenleri görme şansınız olabilir. Sağ olsunlar, beni ağırlayan arkadaşlar bu inceliği gösterip beni böyle bir sahile götürmüşlerdi. Resimden pek seçilemese de, Arjantin'in milli içeceği olan Mate'mizi* içerken denizin keyfini çıkaran penguenleri gözlemlemiştik. Ayrıca yine bu sırada, bu arkadaşlarla hem gezimden, hem de Türkiye'den bahsettik. Bana sordukları sorular sayesinde Mevlana'yı bildiklerini ve Sufizm ile ilgilendiklerini anlamış oldum. Arjantin'in bu küçük şehrinden kendi ülkem ve kültürümle alakalı hiç beklemediğim şekilde bir şeyler duymak beni oldukça mutlu etmişti. 


Resmin tam ortasındaki o beyaz şey bir penguen :)

*Mate: Arjantin ve Uruguay'da yaygın olarak tüketilen, Mapuçe yerlilerinin hazırladığı bir çeşit yeşil çaydır. Sadece bu iki ülkede görülen bu çay ve çay kültürü, biz Türkler için pek de yeni bir şey değildir. Bu sebeple Arjantin'e ya da Uruguay'a yolunuz düştüğünde bunun müptelası olmanız işten bile değildir. Ayrıca Paraguay'da da bu matenin buzlu hali mevcuttur ve adı Terere olarak geçmektedir. Çay ve buzlu çay örneği burada mate ve buzlu mate olarak karşımıza çıkmaktadır. 


Mate (Kaynak: Google Görseller)


#6-Comodoro Rivadavia


Comodoro'ya nazır..

Arjantin'in petrol başkenti olarak anılan Comodoro Rivadavia şehri (kısaca Comodoro), iç bölgelerde kalan şehirlerin denizlere ulaşması amacıyla bölgeye gelen Galli ve Boerler tarafından kurulmuştur. Arjantin Patagonya'sı sahilden And Dağları'na kadar çölden ibarettir. Şili Patagonya'sı ise tam tersine sahilden And Dağları'na kadar yemyeşildir. Bölgenin çöl olmasından dolayı su kaynakları çok kıttır. Bu da bölgeye gelen insanların su bulabilmek amacıyla kuyu kazmasına yol açmıştır. Bölgede her ne kadar su bulunamasa da yapılan kazılar sayesinde ciddi oranda petrol rezervleri keşfedilmiştir. Şehrin kaderini değiştiren bu keşif, Comodoro'yu bütün Patagonya bölgesinin ikinci en büyük şehri haline getirmiştir. 


Comodoro Rivadavia

Şehir tam ortasında yer alan ve şehre ruhunu veren El Chenque Tepesi tarafından ayrılmıştır. Ben tepenin diğer tarafında kalan Rada Tilly kasabasında kaldım. Patagonya bölgesinde yaygın olduğu gibi burada bulunan sahillerde de deniz aslanları gözlemlenmektedir. Bunun dışında şehir tam bir sanayi şehridir fakat benim için önemi büyük bir şehirdir. Hayatımdaki en uzun otostop yolculuğum burası ve Rio Gallegos şehirleri arasında gerçekleşti. Yaklaşık 800 km olan bu mesafe arasında medeniyete rastlamak gerçekten düşük ihtimal. Sağ olsun bana yardımcı olan kişi Arjantin'in en güney şehri olan Ushuaia'dan Cordoba'ya 3100 km'lik bir yolculuk yapıyordu ve bu durum Arjantin'de gayet normal olarak görülüyor.



1 Şubat 2018 Perşembe

No:15.3 - Arjantin

#15-Córdoba

Córdoba, Arjantin'in ikinci en büyük şehri ve aynı isimli eyaletinin başkentidir. 1573'te kurulan şehir, Arjantin'in ve Latin Amerika'nın kolonyal zamanlardan kalma en eski ve en önemli şehirlerinden biridir. Yine burada yer alan ve Cizvitler tarafından 1613 yılında kurulan Córdoba Ulusal Üniversitesi de Arjantin'in ilk, Latin Amerika'nın ise ikinci en eski üniversitesidir. Şehir bu sebeple önemli bir öğrenci şehridir. 


Cabildo de Córdoba, Kolonyal Dönem Belediye Binası

Öğrenci şehri olmasının yanı sıra, kolonyal zamanlarda Katolik Kilisesi'nin etkisi, şehrin zaman zaman Arjantin'in Roma'sı olarak anılmasına sebep olmuştur. Nitekim şehrin neredeyse tüm tarihi binaları görkemli kiliselerdir. Manzana Jesuitica (Cizvit Bloğu) diye anılan bölge UNESCO koruması altında olup, tarihi binaların çoğunluğuna ev sahipliği yapmaktadır.


Sagrado Corazón Kilisesi


Ayrıca Córdoba, Córdoba sıradağlarıyla çevrilidir. Her ne kadar bu dağlar bize sıradan gözükse de, neredeyse Türkiye'nin 3 katı büyüklüğünde olan bir ülkede And Dağları dışında dağ görülen tek yerin burası olması, buranın Arjantinliler için ne kadar farklı olduğunu anlatmaya yetecektir. Şehir yakınlarındaki ünlü Villa Carlos Paz kasabası da bu dağların yanında yer almaktadır.


Villa Carlos Paz

Bununla beraber şehrin en turistik yanlarından biri de şehirden günübirlik mesafede yer alan Quebrada del Condorito milli parkı ve manzarasıdır. Ayrıca yine burada yöreye has olan Condor kuşlarını gözlemlemek mümkündür.


Quebrada del Condorito Milli Parkı ve Córdoba Sıradağları

Bütün bunları söylemekle birlikte Córdoba'yı ziyaret ederseniz tedbirli olmanız gerektiğini belirtmem gerekir. Bu şehirde 1 ay geçirdim ve başıma birşey gelmedi fakat buna rağmen orada yaşayan arkadaşlarımdan birinin gündüz vakti soyulmaya çalıştığını, diğer arkadaşlarımın ise beni defalarca kez gitmemem gereken yerler konusunda uyardıklarını, hatta ve hatta bilmeden yürüdüğüm bazı yerlerden geçtiğimi öğrendiklerinde bana hayalet görmüş gibi baktıklarını sizinle paylaşmam gerekir. Her ne kadar bazen arkadaşlarımın abarttığını düşünsem de, siz yine de tedbiri elden bırakmayın. Aynı zamanda şehirde ciddi bir Ermeni nüfusu var. Bu sebeple aşırı milliyetçi bir Ermeni'ye denk gelip tatsız bir durum yaşayabilme ihtimali de göz ardı edilmemelidir.


#14-Rosairo

Parana Nehri kıyısında kurulmuş olan Rosario şehri, Arjantin'in üçüncü büyük şehridir. Nehir üzerindeki Rosario Limanı ve tren yollarının kesişiminde yer almasından ötürü Arjantin ekonomisi için önemli bir yere sahiptir. 


Parana Nehri'nde bir yük gemisi nehrin büyüklüğü hakkında bir fikir vermekte

Bununla birlikte bu şehir dünyaya adını duyurmuş birkaç insanı kazandırmış olmasıyla da ilgi çekmektedir. Bunlardan başlıcaları Ernesto Che Guevera, Lionel Messi ve Ángel Di María'dır.

E. Che Guevara'nın doğduğu ev


"Bildiğin üzere 1928'de, Rosario/Arjantin'de doğdum."
E. Che Guevara


Şehir ayrıca Arjantin'in bütün büyük şehirlerinde görülebileceği gibi, oldukça Avrupai bir mimariye sahiptir.


Rosario Borsası


Rosario


















#13-Gualeguaychú

Küçük bir şehir olan Gualeguaychú'ya yolumun düşme sebebi tamamen şehrin konumundan kaynaklanmaktadır. Otostopla gezdiğim için, Uruguay ile Arjantin arasındaki ilk kara sınırı burada yer almakta, ben de bu sebeple burada bir süre kalıp, yoluma devam ettim. Bu sebeple karayoluyla Uruguay'a gitmeye çalışmıyorsanız burayı ziyaret etmenizi gerektiren bir sebep bulunmamakta.


#12-Colón

Arjantin'in ilk anayasal başkanı Justo José de Urquiza tarafından kurulmuş olan bu küçük şehre gitme sebebim, Buenos Aires'te evinde kaldığım arkadaşımın memleketinin burası olması ve Uruguay'a gitmeden önce bana birlikte buraya gitmeyi teklif etmesidir. Küçük ve şirin bir yer olmasına rağmen bütün güzelliği yaz mevsiminde ortaya çıkıyormuş. Ben gittiğimde yaz olmadığından 1 gecelik konaklama dışında turistik bir değer göremedim fakat özellikle termal suları ve Uruguay Nehri'nin yanında yer alması sebebiyle yerli turistler arasında oldukça tercih edilen bir şehir.


#11-Buenos Aires

Arjantin'in başkenti olan Buenos Aires ya da halk arasında söylenilen şekliyle Bs. As. veya BA, 1,5 ay kaldığım, adeta kendimi kaybettiğim bir şehir oldu. Hayatımı büyük şehirlerde geçirmiş biri olarak, buraya gelmeden en son 3-4 ay önce büyük bir şehir görmüş olmanın da verdiği şehir özlemiyle resmen şehre vuruldum. Bunda edindiğim arkadaşlarımın da payı yadsınamaz elbette :)


Buenos Aires Dikilitaşı (Obelisco), Cumhuriyet Meydanı

Şehir kesinlikle bir Latin Amerika şehri değil fakat bunu bütün ülke için söylemek de mümkün. Tüm tarihi binalarda İtalyan, İspanyol ya da Fransız izleri görmek mümkün. 17 milyonluk nüfusuyla kıtanın dördüncü en kalabalık şehridir. Aynı zamanda Güney Amerika'nın en çok ziyaret edilen şehridir.


Arjantin Ulusal Kongresi

Manası güzel havalar olan Buenos Aires sakinleri, Porteños (portenyos) şeklinde anılmaktadır. Anlamı, Buenos Aires'in sahip olduğu ülkenin en önemli limanından gelmektedir ve "limanlı" demektir. Bu lafı Arjantin'in başka yerlerine gittiğinizde duymanız oldukça olasıdır. Genel olarak ülkenin büyük bölümü porteño'ları sevmezler. Bizdeki İstanbullu kibiri tarzı bir durumu burada gözlemlemek mümkündür. Benim deneyimlerime göre bütün mega şehirlerde yaşayanlar bu şekilde davranmaktadır. Bu sebeple New York, Meksiko Şehri, São Paulo ya da İstanbul'da yaşayan insanlarda diğer şehirlerde yaşayanlara göre daha sıklıkla görülen kendini beğenmişlik tavrı, burada da mevcuttur ve bu durum Arjantinliler tarafından ciddi şekilde beğenilmemektedir. İşin garip yanı porteñolar da bunu bilmekte ve bundan zevk almaktadır. 


 Pembe Ev (Casa Rosada), Başkanlık Binası

Şehir bu denli büyük olunca ulaşım da insanı düşündür müyor değil tabiki ama bu konuda Buenos Aires gerçekten başarılı. Ülke genelinde metro sistemi olan tek şehir olan Buenos Aires'tir. Bunda ülke nüfusunun neredeyse yarısının burada yaşamasının etkisi bir hayli büyük tabiki :) Bunun yanı sıra sadece Arjantin'de değil, tüm Latin Amerika'da, Hispanik dünyada ve Güney Yarımküre'de inşa edilen ilk metro olma ünvanını da elinde bulunduruyor. (Evet, Madrid metrosu, Buenos Aires metrosundan tam 5 yıl sonra inşa edilmiştir.) 1913'te inşa edilen metro Porteñolar tarafından kısaca subte diye anılmaktadır. Tren subterráneo, yani yer altı treni demenin kısa hali olan subte hem oldukça ucuz, hem de gayet kullanışlı. Tek sıkıntısı iş giriş-çıkış saatlerinde kullanamama ihtimaliniz bir hayli yüksek. 


Subte, Buenos Aires

Ayrıca otobüs ağı da oldukça iyi işleyen bir şehir Buenos Aires. Gece geç saatlerde bile sistem çok güzel çalışmakta. Nasıl A noktasından B'ye giderim diye endişelenmeyin, neredeyse her akıllı telefonda bulunan Google Haritalar uygulaması ve mobil internet tek ihtiyacınız olan şey. Bu sayede gitmek istediğiniz yere en kolay nasıl gidebileceğinizi görebilirsiniz. Toplu taşımayı kullanmak için SUBE denilen bir kart almanız gerekiyor. İşin güzel yanı, bu kart Arjantin'deki çoğu şehirde toplu taşıma için kullanılan bir kart. Dünyada henüz bir örneğini görmediğim bu uygulamanın yakın zamanda bizde de Türkiye Kart olarak kullanılmaya başlanacağını öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. Lafın kısası, başka şehirleri de gezmeyi planlıyorsanız SUBE kartınızı alınca çöpe atmayın. 


Mayıs Meydanı (Plaza de Mayo). Sol tarafta Cabildo Binası (Sömürge dönemi vali binası), Sağ tarafta belediye sarayı, Ortada ise Mayıs Bulvarı Anneleri'ni temsil eden beyaz başörtü heykeli bulunmaktadır.

Peki iyi güzel de bu Buenos Aires'te ne yapılır diyorsanız cevap basit. Buenos Aires'te sıkılmak nerdeyse imkansız! Şehir size her türlü imkanı sunmakta. Müzik, dans, spor, sanat, sosyal aktiviteler neredeyse her gün var. Dans ve Arjantin deyince akla gelen Tango, tabi ki Buenos Aires'te birçok yerde görülebilmekte fakat benim için şaşırtıcı olan Arjantin genelinde çoğu kişinin tango yapmayı bilmemesi. Genellikle eski bir moda olarak görülmekle birlikte, bir endüstri olarak da karşınıza çıkmakta. Şehirde bir sürü dans okulu var. Ayrıca La Boca gibi turistik yerlerde sokak sanatçılarını da gözlemlemek mümkün. Bunun yanı sıra dans etmektense izlemeyi seçenlerdenseniz Tango şovlarına bilet alıp gidebilirsiniz. Ayrıca bir çeşit tango türü olan ve Milonga diye anılan dans için de Milonga denilen yerlere gidebilirsiniz.


Tango Porteño, 9 Temmuz Bulvarı

Ayrıca sanata ilgiliyseniz Buenos Aires'i sevmemeniz imkansız. 300'den fazla tiyatroya ev sahipliği yapan Buenos Aires, dünyanın tiyatro başkenti olarak anılmaktadır. Bununla birlikte haftalık sergilenen oyun sayısı bazında da Londra, Paris ve New York'u geçtiğini belirtmem, şehrin ne kadar sanat aşığı bir yer olduğunu anlatmaya yetecektir. Bu tiyatrolardan en ünlüsü yapımı 1908'de tamamlanan ve şehrin Tribunales bölgesinde yer alan Teatro Colón'dur (Kolomb Tiyatrosu). Akustik olarak dünyanın en iyi beş tiyatrosu arasında gösterilen bu yapıt, Arjantin'in ve dünyanın en önemli bulvarlarından biri olan 9 Temmuz Bulvarı (Avenida 9 de Julio) üzerinde yer almaktadır. Bu 18 şeritli bulvarın özelliği ise dünyanın en geniş bulvarı olmasıdır.


9 Temmuz Bulvarı (Görsel Google'dan alıntıdır.)

Sanatla aranız pek iyi değilse üzülmeyin. Şehirde daha birçok etkinlik bulunmakta. Örneğin futbol. Futbol diyince akla gelen iki ülke Brezilya ve Arjantin'dir. E tabi ki başkent Buenos Aires de ülkenin en önemli iki takımına ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar Boca Juniors ve River Plate takımlarıdır. Bu iki takım arasındaki derbi maçı Superclásico olarak adlandırılır.


La Boca
La Boca
La Boca


Boca Juniors'ın adı bulunduğu bölge olan La Boca'dan (Ağız) gelmektedir. Oldukça renkli olan La Boca, şehrin önemli çekim noktalarından biridir. 


La Boca, Buenos Aires

Maradona'nın hem kendisini dünyaya tanıttığı hem de futbola veda ettiği kulüp olan Boca Juniors, Carlos Tevez gibi ünlü futbolcuların da alt yapısından yetiştiği, dünya futbolu için oldukça önemli bir kulüptür. Bununla beraber stadda veya La Boca bölgesinde Maradona'ya dair birşey görememek benim için bir hayli şaşırtıcıydı. Bu arada stadın adı La Bombonera'dır. 


La Bombonera, Buenos Aires

Arkamda göze çarpan 12 yazısı, Boca'nın 1925'te çıktığı Avrupa turunda bütün maçlarını takip eden ve kulübe maddi yardım da sağlayan Victoriano Caffarena'nın anısına, 12 numaralı futbolcu ünvanıyla verilmiş olsa da günümüzde bu rakam tüm taraftarları kapsamaktadır ve kulübün resmi taraftar grubunun adıdır. Ne yazık ki bu grup, futbolla alakalı Barra Brava çetelerinden biridir. Yaptıkları yasa dışı işler arasında haraç toplama, uyuşturucu ticareti ve cinayet gibi ağır suçlar da yer alan çete, bunların yanı sıra stad çevresindeki otoparkların ve biletlerin karaborsada satışlarından da sorumludur. Hatta ve hatta kulübün yaptığı transferlerden de komisyon aldıkları söylenmektedir. Bu sebeple La Boca ziyareti sırasında ekstra dikkatli olmanızı, akşam vakti yanınızda bir yerli yoksa orada bulunmamanızı tavsiye ederim. Ayrıca isteyenler hem ülkenin en büyük, hem de River Plate'in stadyumu olan El Monumental'i de ziyaret edebilirler fakat stad etrafında pek turistik yapı olmaması buraya ait tek negatif nokta olarak göze çarpıyor. 


Ceibo çiçeği, Arjantin'in milli sembollerinden biridir.

"Bitti mi? Hayır. Şu elimde görmüş olduğunuz.." dercesine Buenos Aires'e devam ediyorum çünkü anlat anlat bitmeyen bir şehir yapmışlar resmen. Peki başka neler var bu şehirde? Size şehirdeki en ünlü turist noktalarından birisinin bir mezarlık olduğunu söylesem? Korkmayın korkmayın. Buranın adı Recoleta Mezarlığı (Cementerio de la Recoleta).  


Recoleta Mezarlığı (Cementerio de la Recoleta)

Burası BBC tarafından dünyanın en iyi on mezarlığı arasında gösterilmiştir. Bir mezarlık nasıl en iyi on mezarlık arasında yer alabilir diye düşündüyseniz hemen açıklayayım. Çoğu Arjantin başkanının burada mezarı olması, buna Eva Peron da dahildir (Ünlü Don't cry for me Argentina şarkısı kendisine yazılmıştır), mezarlığın resmen bir sanat galerisine çevirmiştir. 


Eva Peron'un mezarı
Eva Peron'un mezarı
Eva Peron'un mezarı

Tüm Latin Amerika'da böyle olmasa da bazı Latin Amerika ülkelerinde görülen bu tip mezarlık süslemeleri bir hayli dikkat çekici. Resimlerden de görebileceğiniz üzere hemen hepsi bir müzede yer alan sanat eseri gibi özenilerek yapılmış.


Recoleta Mezarlığı
Recoleta Mezarlığı
Recoleta Mezarlığı

Bunca turistik yerden sonra size bir de süprizim var çünkü benim için büyük bir süprizdi. Buenos Aires hem ülkenin, hem de bütün Latin Amerika'nın en büyük camiisi olan Kral Fahd Camiisi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Çifte minareli olan bu camii yaklaşık 1000 erkek ve 500 kadın olmak üzere 1500 kişi kapasitelidir. Hıristiyanlığın en katı hali Katolikliğin etkin olduğu bu topraklarda bu kadar büyük bir camii görmek inanın beni epey şaşırttı. Üstelik camii şehrin en güzel yerlerinden Palermo bölgesinde yer almakta. Lakabı El Turco (Türk) olan, Suriye asıllı bir Osmanlı göçmeni ailenin mensubu eski Arjantin Başkanı Carlos Menem'in burayı Suudi Arabistan'a vermesi ve Suudi Arabistan Kralı Fahd'in emriyle camii inşa edilmiştir.


Kral Fahd Camii, Buenos Aires

Son olarak Arjantin'de ve bazı Latin Amerika ülkelerinde bulabileceğiniz empanada'yı ve Arjantinliler'in her hafta yaptığı parilla'yı (mangal) denemenizi tavsiye ederim. Buenos Aires'in çoğu yerinde empanadalar sokak yemeği olarak satılmaktadır. Farklı çeşitleri olan empanadalar bizim için poğaça-börek arasında bir tat sunmaktadır. Özellikle "empanada arabe" denilen bildiğiniz kıymalı börektir.


Farklı şekil ve içerikleriyle empanadalar

Bunların yanı sıra şehirde gece hayatı için Palermo ve San Telmo bölgeleri öne çıkarken her daim kapkaç ve soygun gibi durumlara karşı tedbirli olmalısınız. Ayrıca sahte para dolandırıcılığı da yaygın bir numara olduğundan ülkenin banknotlarını öğrenmenizi tavsiye ederim. Kadınların da taciz için dikkatli olmasını öneririm. Arjantin'de kadına şiddetin had safhada olduğunu ve kadın ölümlerinin ülkenin en önemli problemlerinden biri olduğunu hatırlatmak isterim. Her ne kadar bizde ve dünyada Arjantin'e karşı böyle bir bakış olmasa da kadınların en az Türkiye'deki kadar tedbirli olması gerektiğini tekrar hatırlatmak lazım. Bir başka husus ise Buenos Aires'te yaşayan Ermeni nüfustur. Çoğunluğu 1915 olayları sonrasında buraya göç eden bu topluluk, Buenos Aires'in en önemli yerlerinde kendini göstermektedir. Şahsi olarak bir sorunla karşılaşmama rağmen, fanatiklere rast gelme ihtimalinin bir hayli yüksek olduğu bir şehir olan Buenos Aires'te bu hususa da dikkat etmek gerekir. 



No:15.2 - Arjantin

#10-Mar del Plata  Mar del Plata Mar del Plata, Arjantin Bahia Blanca'dan 1.5 günlük zorlu bir otostop macerası ile gele...